dört yana dağılan boncuklar

susmalıyım artık ki dinleyen de kalmadı. **

artık kimse sevmeyecek mi beni?* bunu halletmemiz lazım yoksa takılır kalırım.* takılmalar meşhurdur bende.* bilirsin düzenli olarak kontrol ettiğim bir çok alışkanlığım var. mesela kıyafetleri benden başkası katlayınca dağınıkmış gibi hissediyorum. mesela tüm gün birkaç kere kontrol ettiğim kalemliğim gibi. düzeni aynı mı emin olamıyorum bir süredir.

romantik duygularda boğulduğum için günlerdir, ben de boynumu boğsun diye uzun bir kolye taktım. çektiğim içsel sancıların getirisi olan romatizma ağrıları çok yordu beni. tüm bedenime yayılmış kökleri nereden başlıyor bilmediğim bir sıkıntı ağı var içimde.

beni boğmadı kolye fiilen ama gece yatarken incecik ipi kopuvermiş. dört yana dağılan boncuklar sabah ilk uyandığımda gördüğüm en büyük felaket oldu. felaket ama kötü anlamda. nefesim kesildi. belki bu mecazen ama sanki biri kalın parmaklarını boynuma sarmış da beni öldürmek istiyormuş gibi nefesim kesildi.

tekrar dizmek beyaz boncukları açmadı ciğerlerimi benim. eskisi gibi olmadı işte. aynı hissi vermedi. sanki boncuklar gibi dağılmışım dört bir yana. tekrar toplamışım kendimi ama parçalar yanlış yerdeymiş gibi. eskisi gibi değildi.

belki bir gün boncuklarımı doğru yere dizebilirim. bundan pek emin değilim açıkçası. aslında hiç emin değilim. ama işte umut bu, bitsin deyince bitmiyor.** ömür gibi, bitsin demek günah gibi.**

bir sahil kenarı bulsam yere çöker ağlarım. sabaha kadar zikrettiğim tek dua suyun beni alıp götürmesi olur. artık bu nefesimi kesen her ne ise su onu götürsün, temizlesin isterim boynumdaki parmakları. ve boncukları. bütün unutulmuşluklarımı tek bir gecede unutup kabul ederi mi beni?** su ve karanlık.

uygunsuzum
ve uykusuz
kesilsin artık sesim
o, gelsin
üstümü örtsün **

*: ali lidar - kimse öpmesin seni
**: ali lidar - o gelsin üstümü örtsün